BEYİN PİLİ (DBS) nedir?

Derin beyin Stimülasyonu (DBS), Parkinson Hastalığı, Esansiyel Tremor (Titreme) ve Distoni gibi hareket bozukluklarında uygulanan ve başarılı sonuçlar alınan bir cerrahi yöntemdir.

Ayrıca Epilepsi, Obsesif- Kompülsif Bozukluk (Takıntı Hastalığı) ve Tourette Sendromu (Tik hastalığı) gibi hastalıklarda da son yıllarda kullanımı giderek artmaktadır. Ayrıca dünyada alzheimer, otizm, bağımlılık ve benzeri hastalıklarda da vaka düzeyinde kullanımları mevcuttur.

Yukarıda sıralanan hastalıkların ortak noktaları belirli beyin bölgelerindeki aktivite bozukluğundan kaynaklanıyor olmalarıdır. Beyinde aktivite bozukluğu olan bölge hastalığa göre değişiklik gösterir. Bugünkü bilgimiz dahilinde bahsedilen beyin bölgeleri arasında oluşan bu hataya bir nevi kısa devre neden olmaktadır ve hastalıkların ana semptomlarından sorumlu tutulmaktadır. Derin beyin stimülasyonunun, beyin bölgeleri arasında var olan bu kısa devreyi düzelterek etki gösterdiği düşünülmektedir. DBS yöntemi dikkatli ve doğru seçilmiş hasta grubunda çok etkili bir tedavidir. Bir diğer deyişle DBS tüm hareket bozukluğu hastaları için çok uygun bir tedavi yöntemi olmayabilir.

DBS ameliyatında beyindeki derin çekirdekleri hastanın durumuna göre tek taraflı ya da iki taraflı elektrot yerleştirilir. Bu elektrotlar cilt altına yerleştirilen uzatma kablolarıyla köprücük kemiği altındaki göğüs bölgesine ya da karın bölgesine yerleştirilen batarya ile birleştirilir. Böylece bataryanın sağladığı sürekli elektrik uyarımıyla beyinde elektrotların yerleştirildiği derin çekirdeklerine elektrik gönderilir ve yayılır. Yüksek frekanslı olarak yapılan bu uyarımlar, beyindeki bazı bölgelerde bulunan kısa devreyi düzelterek hastalarda titreme, donma, hareket azlığı gibi şikayetlerin azalmasını ya da tamamen düzelmesini sağlar.

DİSTONİ HASTALIĞINDA DBS

Distonide Cerrahi Tedavi Olarak Hangi Yöntemler Kullanılır?

Derin beyin stimulasyonu (beyin pili), Lezyon cerrahisi, Periferal cerrahilerdir.

Distonide (istemsiz kasılma) Beyin Pili Ne Zaman Düşünülür?

Beyin pili tedavisine en iyi yanıt veren gruplar arasında, sebebi bilinmeyen (idyopatik) ve genetik aktarımlı distoni bulunmaktadır. Bunun yanı sıra diğer tedavi yöntemlerinden herhangi bir fayda görmemiş hastalarda da beyin pili, tedavi seçenekleri arasında görülür.

Beyin Pilinin Distonideki Yeri Nedir?

Beyin pilinin (DBS), distoni hastalarının hangi mekanizmasında yararlı olduğu henüz açıklanamamıştır. Fakat günümüzde diğer tedavi yöntemlerine cevap vermeyen bazı distoni gruplarında beyin pilinin faydalı olduğu gözlemlenmiştir. Beyin pili tedavisi gören hastalarda; kontrolsüz hareketler, kasılmalı titremeler ve kasılma sonrası yaşanan ağrılarda rahatlama olabilir.

Beyin Pilinin Zamanlaması Nasıl Olmalıdır?

Beyin pilinin (DBS) faydalı olabilmesi için (özellikle çocuklarda), ilk birkaç yıl içerisindeki erken dönemde uygulanması tavsiye edilir.

Beyin Pili En Çok Hangi Grup Distonilerde Sonuç Verir?

Genetik sebeplere bağlı olmayan, metabolizma hastalığı olan veya travmatik durumlar sonucu meydana gelen, sonradan kazanılmış distonilere sahip seçilmiş hasta gruplarında tedaviye yanıt alınmıştır. Yine ilaç kaynaklı yaşanan distoni hastalarında da iyi sonuçlar gözlemlenmiştir. Fakat beyin pili tedavisi her distoni hastası için uygun bir tedavi seçeneği olmayabilir.

Özellikle izole distonisi olanlar (primer), DYT1(+) gen mutasyonuna sahip olanlar, genç olanlar, ciddi boyun kasılmaları yaşayanlar(servikal distoniler), ilaç kullanımından kaynaklanan distoniler (tardiv distoni), myoklonik distoni, göz, kaş, ağız ve çene distonilerinde uygun hastaların seçilmesi ile pozitif sonuçlar bulunabilir.

ESANSİYEL TREMOR HASTALIĞI DBS

Esansiyel Tremor Nedir?

Tremor, titreme anlamına gelir ve farklı birçok hastalıkla birlikte görülebilir. Parkinson hastalığının, Periferik Nöropati gibi beyin ve beyincik hastalıklarının, alkol yoksunluğunun belirtisi olabilir veya bir ilacın yan etkisi olarak titreme görülebilir.

Tremor postural, istirahat ve hareket tremoru olarak sınıflandırılabilir.

Tremor türlerinden biri olan Esansiyel Tremor, ellerde, bacaklarda, seste, gövde de ve kalçada görülen ritmik titremeye yol açan nörolojik hastalıktır.

Günlük pratikte en sık rastlanılan hareket bozukluğu olan Esansiyel tremor cinsiyet farkı gözetmeksizin sıklıkla 60 yaş üzerinde gözlenir. Titremeler; yemek yerken veya yazı yazarken kişiyi rahatsız edecek boyutlara gelebilir. Titreme şikayeti ile gelen hastaya ailede el titremesi öyküsü olup olmadığı sorulmalıdır.

Esansiyel tremor sıklıkla tek taraflı ve elde başlar, hastalık ilerledikçe kafada sallanma, seste titreme ve bacaklarda titreme gözlenebilir.

Genellikle Parkinson hastalığı ile karıştırılsa da, temel titreme başka bir hastalığa bağlı değildir. Esansiyel Tremorun nedeni tam olarak bulunamamıştır ancak genetik olduğu düşünülmektedir. Genellikle ailede birden çok kuşakta bu rahatsızlık görülür.

Esansiyel titreme, inme hariç tüm nörolojik hastalıkların en sık görülenidir. Parkinson hastalığından daha yaygındır. 100 binde 350 gibi bir sıklıkla dünyada en fazla görülen hareket hastalığı olarak nitelendirilir.

Tanı Yöntemleri

Hekim tarafından incelenen bulgular ve yapılan testler sonucunda Esansiyel Tremor teşhisi konulur. Hastalığın derecesini değerlendirmek için hem fiziki, hem tarama testlerin mutlaka yapılması gereklidir.

Tedavi Yöntemleri

Hekim tarafından incelenen bulgular ve yapılan testler sonucunda Esansiyel Tremor teşhisi konulur. Hastalığın derecesini değerlendirmek için hem fiziki, hem tarama testlerin mutlaka yapılması gereklidir.

Titreme Hastalığı (Esansiyel Tremor) Tedavisi Nedir?

Esansiyel tremor hastalarına, bulguya yönelik ilaç tedavisi uygulanır. İlaç tedavisi ile sonuç alınamayan durumlarda cerrahi tedavi tavsiye edilir.

En güncel cerrahi tedavi yöntemi olarak beyin stimulasyonu olarak bilinen beynin derin yapılarına yerleştirilen (elektrod) beyin pili ameliyatıdır.

Titreme Hastalığından Nasıl Korunulabilir?

  • Eğer Esansiyel Tremor ya da başka titreme rahatsızlığınız varsa, yaşam tarzınızda yapacağınız bazı değişiklikler titremelerinizi azaltabilir.
  • Sigaradan, alkolden ve kafeinli içeceklerden uzak durun.
  • Stresli durumlardan ve ortamlardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın.
  • Nefes egzersizleri, yoga gibi rahatlama tekniklerini deneyin.
  • Eğer kullandığınız ilaçların titremelerinizi artırdığını gözlemlerseniz mutlaka doktorunuza bilgi verin.

PARKİNSON HASTALIĞINDA DBS

Beyin Pili Uygulamasında Amaç Nedir?

Beyin pili olarak bilinen Derin Beyin Stimülasyonu (DBS) Parkinson hastalığının motor belirtilerine yönelik olarak en sık kullanılan cerrahi yöntemdir. DBS işleminde beyinde bulunan iki bölgeden birine (Subtalamik çekirdek veya Globus pallidus bölgesi), yüksek frekanslı elektriksel uyarım vermek amacı ile mikroelektrodlar yerleştirilir. Bu uyarım Parkinson hastalarında eksik olan sinyali düzenler. DBS ameliyatı güvenli, etkili, istenirse tamamen geri döndürülebilir ve hastaya uyarlanabilir olduğu için en çok tercih edilen cerrahidir. Bu tedavi ilaçlara dirençli veya ilaçların yan etkilerinden olumsuz etkilenen hastalara uygulanmaktadır.

Hastalar Cerrahi Öncesi Nasıl Değerlendirilir?

Cerrahi tedavi için uygun olduğu düşünülerek sevk edilen hastalar Nöroloji ve Psikiyatri uzmanları ile beraber değerlendirilir. Hastanın ameliyat öncesi hastalık durumu çeşitli ölçeklerle puanlanır ve video çekimleri ile kayıt altına alınır.

Hangi Hastalar için Uygundur?

Parkinson hastalığında cerrahi için genelde tanısı kesinleşmiş, hastalık başlangıcından itibaren 5-7 yıl arası süre geçmiş ve belirgin engelleyici psikiyatrik sorunu olmayan hastalar seçilir. Hastalar tıbbi tedaviye yanıt vermiyor iseler veya tedavi edici dozlarda motor veya psikiyatrik yan etkiler ortaya çıkıyor ise bu hastalar cerrahiye adaydır. Cerrahi için hastanın genel durumuna ve eşlik eden hastalıkların olup olmamasına da dikkat etmek gerekir.

Parkinson Cerrahisi Nasıl Yapılır?

Cerrahi işlemden önce ayrıntılı beyin manyetik rezonans görüntülemesi yapılır. Cerrahi sabahı hastanın başına özel bir çerçeve yerleştirilir ve bu çerçeve ile beyin tomografi görüntüleri alınır. Ardından bu görüntüler daha önce alınmış olan beyin görüntüleri ile bilgisayarda birleştirilir. Birleştirilen görüntüler üstünde beyin içinde hedef nokta olarak saptanan noktaların üç boyutlu uzaysal koordinatları elde edilir. Ameliyathanede hasta uyanık iken lokal anestezi eşliğinde, beyin içindeki hedef noktalar özel elektrodlar yardımı ile saptanır ve ardından kalıcı elektrotlar yerleştirilir. Ameliyatın son kısmında hasta genel anestezi altında uyutulur ve göğüs bölgesinde cilt altına ileri teknoloji ürünü olan bir pil yerleştirilerek, beyin içine yerleştirilmiş olan elektrotlara bağlanır. Toplam işlem süresi 5-6 saattir.

Cerrahi Sonuçları Nelerdir?

Cerrahi ile oldukça başarılı sonuçlar alınmaktadır. Özellikle hastaları ileri derecede rahatsız eden titreme, kasılma, hareketlerde yavaşlama, istemsiz hareketler gibi bulgular önemli ölçüde kontrol altına alınmaktadır. Hastanın muayene bulguları ile uyumlu olarak uygulanan elektrik akımının şiddeti ve düzeni cilt üzerinden özel cihazlarla ayarlanabilir.

Hastalar ameliyattan sonra ilaçlarını almaya devam ederler ancak pek çok hastada ilaç dozları azaltılır ve böylece özellikle distoni (kaslarda kasılma, bükülme) gibi yan etkilerde belirgin azalma görülür. DBS hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaz ancak belirtilerde belirgin rahatlama sağlar.

İLACA DİRENÇLİ EPİLEPSİ HASTALARINDA DBS

Tıbbi Tedaviye Dirençli Epilepside Derin Beyin Stimülasyonu Kullanımı

Epilepsi nüfusun % 0,5 ila 1ini etkileyen kronik nörolojik hastalıktır. Hastaların neredeyse 1/3’ü tüm ilaç denemelerine rağmen tedavi edilebilememektedir. İlaca dirençli epilepsi hastaları yaralanmaya, psikolojik ve kognitif bozulmaya ve hatta ölüme maruz kalmaktadırlar. Bu hastalar için uygulanabilecek tedavi alternatifleri; yeni ilaç denemeleri ile %7, rezektif cerrahi ile %60-80 oranında nöbetsizlik sağlanabilmektedirler. Epilepsi cerrahisi hasta seçiminde nöbetlerin fokal odaktan kaynaklanması ve ilaca dirençli olması özellikleri aranmaktadır. Dünyadaki iyi merkezlere bakıldığında bu tür cerrahilerden sonra hastaların %4 kadarında ölüm veya kalıcı nörolojik sekel kalma olasılığı tüm gelişmiş tekniklere rağmen bulunmaktadır. Bunun yanında ilaca dirençli hastaların % 30’u rezeksiyon türü cerrahilere aday değildir. Rezeksiyon cerrahisi yapılamayacak hastalara uygulanabilecek tedavi alternatifleri sınırlıdır. Nöromodülatuar tedavi denince sinir dokusunun elektriksel uyarı yolu ile düzenlenmesi ifade edilmekte olup rezektif cerrahi yapılamayan hastalarda bu yöntem uygulanabilir. Bu nedenle bu tür tedavi yöntemleri konusunda araştırmalar artmıştır. Vagal sinir stimülatörü 1980 lerde geliştirilmiş ve bugün rutin kullanımdadır. Tıbbı tedaviye ek olarak yapılan Vagal sinir stimülasyonu tam nöbet kontrolü çoğu hastada sağlanamazsa bile nöbet sıklığında %50 oranında azalma sağlamaktadır. Derin beyin stimülasyonu (DBS) Nöromodülasyon tedavisinin bir diğer örneğidir. Artan tecrübe ve azalan komplikasyon oranı ile DBS tedavisinin dirençli epilepside kullanımı artmaya başlamıştır.
Derin beyin stimülasyonu için elektrotun ANT nin (anterior talamik nükleus) yanında diğer santral sinir sistemi hedeflerine (talamusun santromedial nükleusu, serebellum, hipokampus ve STN (subtalamik nükleus)) yerleştirilmesi ile seçilmiş hastalarda nöbet sıklığında azalma sağlamıştır. DBS nun tam etki mekanizması bilinememektedir. Stereotaksik olarak ANT’ a yapılan lezyonun nöbet sıklığında azalmaya neden olduğu bilinmektedir. Bazı deliller DBS in senkronize osilasyonlarla nörotransmitter salınımını etkileyebildiğini göstermiştir. Diğer deliller patolojik nöral ağın stimülasyona bağlı olarak modüle edildiğini göstermektedir. Yüksek frekanslı DBS ablatif prosedürleri taklit eden bir etki göstermektedir. Bunun ötesinde yüksek frekanslı DBS kortikal epileptiform aktiviteyi bozup iptal etmektedir. Mikrotalamotomi etkisi işlem yapıldıktan sonra pil aktive edilmeden hastalarda nöbet sayısında azalma ile gösterilmiştir. Diğer çalışmalar ise, postoperatif erken dönemde lezyon etkisi görmediklerini ifade etmişlerdir.

DBS nun nöbet sayısını nasıl azalttığı tam olarak bilinmese de muhtemelen stimülasyon yapılan bölgedeki nöronların inhibisyonunun etkili olduğu düşünülmektedir. Geri dönüşümlü yapılan fonksiyonel lezyon sayesinde epileptik nöbeti başlatan veya düzenleyen yapılarda etkilenme olur. Uygulanan akım patolojik olarak aktivasyon eşiğini düşüren nöronları inhibe eder. Buna ilaveten DBS yakınında veya uzağında bulunan SSS yapılarına nöral ağlar üzerine etki ederek yaparlar. Nöbet odağının hedeflenmesi epileptik ağın da etkilenmesi ile sonlanır. Bu olay inhibisyon yapan yolakların aktivasyonu ve eksitasyon yapan yolakların inhibisyonu yolu ile olabilmektedir.

DBS in hareket bozukluklarının tedavisindeki etkinliği belirli bir başarıya ulaşmıştır ve bu uygulamanın endikasyonları kronik ağrı, obsesif-kompülsif hastalıklar ve hatta baş ağrısında bile kullanılmaya başlamıştır. DBS in psikiyatrik hastalıkları, spastititesi ve aynı zamanda epilepsisi olan hastalarda hedef olarak talamus, serebellum ve locus ceruleusun seçilmesi, sadece epilepsisi olan hastalarda teknik yetersizlikler nedeniyle uygulanamayabilir. DBS un epilepside kullanılmasının popülerliği, hareket bozukluklarındaki başarısının artması ve teknolojik gelişmeler nedeniyle giderek artış göstermiştir. Dünyada birçok merkez DBS nu epilepside kullanmakta ve bununla ilgili olarak SSS de değişik hedefleri denemektedirler. Temelde bu çalışmalar iki değişik stratejiye dayanmaktadır: 1) Epileptojenik ağda “kapı” rolü oynadığı düşünülen STN veya talamus gibi SSS yapılarının hedeflenmesi ve 2) iktal başlama zonu denilen uyarıldığında epilepsinin başladığı noktanın hedeflenmesi. İkinci bahsedilen strateji MTS (Mesial Temporal Skleroz)’ lu hastalarda yapılan anterior temporal lobektomi ile başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. İlaca dirençli epilepside en sık rastlanılan tip MTS epilepsisidir. Temporal lobektomi sonrasında uzun dönem başarısı % 60 ila 75 arasında değişmektedir. Yapılan preoperatif testlere rağmen hastaların bazılarında postoperatif dönemde verbal hafızada bozulma saptanmaktadır. Bunun da ötesinde hipokampal sklerozisi olamayan hastalarda bu risk daha yüksektir. Normal sol hipokampus çıkarıldıktan sonra hastalarda belirgin verbal hafızada bozulma olmaktadır. Normal sağ hipokampus çıkarıldığında hastalarda görsel-mekânsal öğrenmede bozulma görülebilmektedir. Her iki taraftan iktal başlangıcı olan hastalar ilaca dirençli olsalar dahi rezektif epilepsi cerrahisine aday değillerdir. Bunun da ötesinde yaygın epiletojenik alanı bulunan hastalar temporal lobektomilerden fayda görememektedirler, bu hastalarda nöbetsizlik oranı %15 e kadar çıkabilmektedir. Bu tür hastalar rezektif cerrahi öncesi daha az invaziv olan DBS tedavisine yönlendirilebilirler bu sayede MTLE hastalarında aynı elektrot tanı amacıyla da kullanılabilir.

Özet olarak, rezektif cerrahinin ideal olmadığı hastalarda alternatif olarak DBS kullanılabilir daha az invazivdir.

NÖROPSİKİYATRİK HASTALIKLARDA DBS

İÇERİK BOŞ

TEDAVİ SÜRECİMİZ

No Appointment Needed

Patients do not have to plan out when they come in. Simply walk in and you’ll seen.

Licensed Professionals

Urgent care physicians and nurses offer high-quality care. They are licensed and recognized.

Cost Effective

The cost charged at an immediate care clinic is generally less than a cost charged at a hospital ER.

Sorularınız için bize ulaşın +90 544 660 40 10

Bize mesaj yolu ile de ulaşabilirsiniz

Size en kısa sürede dönüş yapacağız.