Ancak beyindeki bu anormal ve aşırı aktivite sürekli epileptik nöbet oluşturma eğiliminde ise ve nöbetler tekrar ediyorsa, bu durumu epilepsi olarak tanımlamak gerekir.
Toplumun %10’u yaşamında bir kez olsun nöbet geçirmektedir. Bu hiç de az bir oran değildir. Ayrıca bir kez nöbet geçirme dışında tekrarlayan nöbetler yani epilepsi hastalığı da toplumda oldukça sık görülmektedir. İster ilk nöbet olsun, isterse tekrarlayan epileptik nöbetler olsun hastaları detaylı bir biçimde değerlendirmek, doğru tanı koymak ve tedavide geç kalmamak oldukça önemlidir. Tedavi edilmeyen epilepsilerin fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden ağrı ve olumsuz sonuçları olabilir.
Epilepsi klinik bir tanıdır. Bu nedenle hastanın yakınları dikkatle ve titizlikle dinlenmeli, gerekirse yakınlarından, çevresinden de bilgi alınmalıdır. Eğer varsa, nöbet sırasında çekilmiş video görüntüleri oldukça yararlı olabilir. Eğer hastanın nöbet özellikleri iyi anlaşılır ise tanı koyması kolaylaşacaktır. Bu nedenle nöbet ile gelen her hastanın hikayesini titizlikle sorgulamak, detaylı muayene etmek ve zaman ayırmak gerekir.
Yine de tanı konulamayan hastalarda laboratuvar incelemeleri, elektroansefalografi (EEG) incelemesi ve diğer görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir.